Dropshipping yapanlar için kişisel marka yaratmaya dair 7 ipucu

dropshippingxl intro blog

Markalaşma, dropshipping web sitenizin öne çıkması açısından çok güçlü bir araçtır. İnternet çok geniş bir alandır ve diğer e-ticaret sitelerinin arasında kaybolmak oldukça kolay olabilir. Bu yüzden müşterilerinizin sizi şans eseri bulmasını beklemek yerine sizi bulmalarına yardımcı olmanız gerekir.

Her şeyden önce markalaşmayı tanımlayalım. Markanız işinizin itibarıdır. Marka imajınız sunduğunuz ürünlerin, iş kültürünüzün ve müşterilerinize yaklaşım tarzınızın bir bileşimidir. Bir markanın imajı zamanla müşterilerinin ürün, hizmet veya o şirket hakkında sahip olduğu bir iç sese dönüşür.

Markanın gerçek anlamını şirketin logo veya sloganının dizaynı ile aynı şeymiş gibi düşünmek pek çok kişinin kolayca düştüğü bir hatadır. Bununla birlikte marka çalışmasına ait bazı küçük yöntemleri anlamak bile yıllık satış rakamlarınızda büyük farklar yaratmanızı sağlayabilir. Müşteriler şirketiniz hakkında olumlu bir kanaat edinirlerse size güvenir ve sizden alışveriş yaparlar. Bu yazımızda dropshipping yapmaya başlarken kullanabileceğiniz, kişisel marka yaratma konusunda 7 tane ipucu vereceğiz.

1. Rekabette öne çıkın

Eşsiz bir hizmet sunup benzerlerinizin arasından ayrılarak öne çıkabilirsiniz. İki farklı şirketin aynı ürünü sattığı durumlarda bile müşterileri sizi seçmeleri yönünde etkileyebilirsiniz. Örneğin McDonald’s ve Burger King birbirine çok benzeyen yiyecekler sunuyorlar, ancak hamburger yemeyi seven kişilerin bu iki markaya bakış açıları arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Her iki hamburger üreticisi de markalaşma ve kendilerini ayrıştırma açısından farklı yollar izliyorlar.

Farkınızı nasıl ortaya çıkaracağınıza karar verirken kendinize şu 3 soruyu sorun:

1. Siz tam olarak kimsiniz?

Şirketin kurucuları kimdir, tutkuları nelerdir, şirketin vizyonu nedir, işletmenin para kazanmanın ötesinde amacı nedir?

2. Ne yaparsınız?

İş yaptığınız ortamı derinlemesine anlayın, yer aldığınız sektör nedir ve ürününüz hangi kategoride yer almaktadır?

3. Diğerlerinden farkınız nedir?

Müşteriler farklılığa büyük önem verirler bu yüzden diğerlerinden farkınızı görmek isterler. Sektörünüzde ve kategorinizde neden en iyisi sizsiniz.

Bir ürün grubu (niş) belirleyin

Bir ürün grubu üzerinde uzmanlaşarak hedef müşteri kitlenizi belirleyin. Nişiniz, sattığınız ürün tipi, fiyatlarınız, sunduğunuz hizmet kalitesi ya da şirketinizin felsefesi ile tanımlanabilir. vidaXL ile dropshipping yaparken tek bir ürün kategorisinde uzmanlaşmayı tercih edebilirsiniz. Bunlar bisiklet parçaları, çocuk oyuncakları veya evcil hayvan ürünleri olabilir.

Örneğin

Evcil hayvan ürünleri satıyorsanız web siteniz küçük köpek türlerine odaklanmış olabilir. Yalnızca bu tür köpeklere uygun ürünler seçin. Yorkshire teriyeri, dakhund ve boksör türü köpeklerle ilgili bilgilendirici bir blog yayınlayın. Odak noktanızı daha da daraltmak isterseniz yalnızca bütçe dostu veya üst segment ürünleri satmayı tercih edebilirsiniz.

2. Müşterileriniz hakkında araştırma yapın

Müşterilerinizi daha iyi tanıyarak ürünlerinizi nasıl satacağınızı belirleyin. Kimlerin sizden alışveriş yapabileceğini tespit edin. Bunun için Instagram harika bir başlangıç noktası olabilir. Satacağınız ürünlerin hashtag’lerini aratarak ürünlerinizi halihazırda kullanan veya kullanabilecek ve sizin stilinizle uyumlu influencer’ları bulun.

Yaptığınız araştırmalarda dikkatinizi çeken şeyleri not edin. Hedef kitleniz hakkında şu soruların cevaplarını bulmaya çalışın;

1. Kişilikleri nasıl? Eğitimliler mi, sabırsızlar mı, hislerine göre mi hareket ediyorlar yoksa düşünerek mi?

2. Hobileri neler?

3. Nerelerde yaşıyorlar, müstakil ev mi, apartman mı?

4. Hayattaki ince detaylara önem veriyorlar mı?

Bu rekabetçi konumlanma stratejinizin bir parçasıdır.

Örneğin

Tekrar küçük köpek türlerine yönelik ürün satma işini düşünelim. Bu köpek sahipleri şehirde mi yaşıyor, kırsalda mı? Başka evcil hayvanları var mı? Köpeklerine lüks bir yaşam tarzı sunuyorlar mı? Bu küçük köpekler bir apartmanda mı yoksa bahçeli bir evde mi yaşıyor?

3. Hitap ettiğiniz kitleyi hedefleyin

Müşterilerinizi tanıdıktan sonra marka imajınızı ve onlara ileteceğiniz mesajı oluşturabilirsiniz. Hedef kitlenizle nasıl bir ilişki kuracağınızı düşünün, web siteniz kapsamlı bilgiler mi içermeli yoksa müşterileriniz kısa sürede alışverişlerini tamamlamak mı istiyorlar?

Şu noktaları düşünün:

1. Ürünlerini normalde ne zaman ve nerelerden satın alıyorlar?

2. Hangi sosyal medya platformlarını kullanıyorlar?

3. En çok hangi ürünleri satın almakla ilgileniyorlar?

4. Onlara hitap tarzınız ne olacak?

4. Tutarlı olun

Şirketiniz için bazı temel fikirlerinizi, değerlerinizi ve de hedef kitlenizi belirledikten sonra artık bu sizin bağlı kalmanız gereken markalaşma stratejinizdir. Markanızın dış dünyaya yansıması hakkında tutarlı olun, bu yansıma müşterilerinize hitap tarzınız, e-ticaret mağazanızın içeriği, sosyal medya paylaşımlarınız, e posta pazarlamalarınız ve benzeri şeyleri kapsar.

Eğer markanızın ses tonu resmi ve kibarsa bu tavırda tutarlı olun. Eğer markanızın sesi esprili ve dostça ise müşterileriniz sizi hep bu tonda duymak isteyecektir. Bir şirket bir insan gibidir, kişilerin nasıl davrandıklarına ve konuşma tarzlarına zamanla alışırız. Eğer şirketiniz her hafta başka bir kişilikle ortaya çıkarsa bu, müşterilerinizin aklını karıştırır ve size olan güvenlerini azaltır.

Markalaşma yolunda nasıl istikrarlı kalacağınızı ve tüm kanallarda nasıl uyum içinde olacağınızı anlatan bir marka manifestosu oluşturmayı düşünebilirsiniz.

5. Duygular yoluyla bağlantı kurun

Sadakat oluşturmanın anahtarı budur. Müşterileriniz insandır ve bizler duygusal iletişime her zaman cevap veren bir yapıya sahibiz. Bir şirket için ancak duygusal bir bağ hissederek sadakat geliştiririz. Bu durum şirketin kendi imajının olduğu kadar bizim onunla uzun süreli iletişimimizin de bir sonucudur.

Örneğin 2012 yılı McDonald’s pazarlama kampanyasında şöyle bir hikaye anlatılır: Bir adamın yeni işindeki ilk günüdür. Masa başı işleri ve işyeri yoğunluğu ile geçen stresli bir sabahtan sonra kahramanımız öğle yemeği için McDonald’s‘a gider. Markanın tanıdık, rahatlatıcı ve pozitif havası sayesinde ilk iş gününün oluşturduğu stres bir anda yok olmuştur.

6. Fark edilir olun

Müşterileriniz tarafından hemen fark edilmelisiniz. Bunun için e-ticaret mağazanız, sosyal medya profiliniz ve diğer medya kanallarınız görsel olarak aynı olmalıdır. Aynı logoyu, aynı sloganı, aynı renk tonlarını ve aynı pazarlama mesajlarını kullanın.

Bu hafife alınabilecek basit bir ipucu olarak görülür ancak müşterilerinizin sizi tüm kanallarda takip ederken ve internette sizi ararken kargaşaya düşmelerine engel olur.

7. Görsel içeriklerinize önem verin

Pazarlama stratejinizle beraber logo ve yaratıcı grafikler gibi görsel kimliğiniz belirleyici bir etki oluşturur. Müşteriler alışveriş yaptıkları şirketten yüksek seviyede bir kalite beklerler. Bundan dolayı web siteleri her gün daha da etkileyici olmaya çalışmaktadır.

Web sitenizin ve tasarımı, kullanım kolaylığı, logonuzun ve sosyal medyadaki fotoğraflarınız müşterilerinizin sürekli olarak karşısına çıkacak olan şeylerdir. Örneğin Instagram kullanıcıları markalardan yaratıcı, eğlenceli ve profesyonel fotoğraf içerikleri bekliyorlar. Şirketinizin büyüklüğü ne olursa olsun müşterileriniz iyi tasarlanmış, en son trendleri yansıtan ve eğlenceli içeriklerden oluşan fotoğraflar görmek isterler.

TikTok, YouTube ve Instagram Reels‘ın yükselişi ile birlikte sosyal medya kullanıcıları güncelliğini kaybetmiş veya düşük kaliteli içeriklere zaman ayırmamaya başladılar. Dropshipping işinizi başlatmak için bir fotoğrafçı, freelance tasarımcı, sosyal medya uzmanı veya pazarlama uzmanı ile iş birliği yapın. Eğer yaratıcılık çarkını kendiniz çevirecekseniz telifsiz görseller kullandığınızdan emin olun, harika fotoğraflar ve videolar oluşturmak için zaman ayırın ve nasıl yapıldığını öğrenin. Kaliteli bir DSLR kamera ya da kamera özellikleri çok iyi olan bir akıllı telefon kullanın.

dropshippingxl intro blog